Mermer-Taş ve Kum Ocakları Çalıştayı’na Şirket Kamerası Sokuldu
Spread the love

TMMOB Bursa İKK ve Doğa-Der’in (Bursa Doğa ve Çevre Koruma Derneği) ortaklaşa düzenlediği Bursa’da Mermer-Taş ve Kum Ocaklarının Durumu Çalıştayı gerçekleştirildi. Çalıştayda mermer ocağı şirketi adına kamera çekimi yapılması tepkilere neden oldu. 
BAOB (Bursa Akademik Odalar Birliği)’da 15.01.2011 tarihinde düzenlenen çalıştaya katılım oldukça yüksekti.  Özellikle Mustafakemalpaşa ilçesindeki mermer-taş ocakları ile ilçenin içerisinden geçen Kirmastı çayında yer alan kum ocaklarının örneklendiği çalıştaya, ocaklardan mağdur olan M.K.Paşa köylüleri de  yoğun ilgi gösterdiler.
Üç oturum şeklinde sürdürülen çalıştayın birinci oturumunda “Mermer-taş ve kum ocaklarının çevreye etkileri” tartışılırken, sulu kesim yapılmamasından kaynaklı ortaya çıkan tozun akciğer hastalıklarına neden olabileceği, çökeltme havuzları yapılmadığı için tarımsal amaçla kullanılan dere sularının kirlendiği, patlamalardan kaynaklı yer altı sularının etkilenmesi, evlerde çatlaklar oluşması gibi konulara vurgu yapıldı.
İkinci oturumda “Yasal mevzuat” başılğında maden yasası, ÇED yönetmeliği ve diğer ilgili yasa ve yönetmeliklerle ilgili bilgi verilmesinin ardından bu alandaki hukuk mücadelelerinden örnekler verildi. Köylülerin, maden şirketlerinin yasa ve yönetmeliklere uymadığı, birbirini takip eden pek çok ocağa izin verildiği, insan ve hayvan geçişlerinin bu şekilde engellendiği, hafriyatların gelişi güzel depolandığı ve tarlalarına kadar ulaşıp, topraklarının kullanılmaz hale geldiği, yatağından akamayan ve kirlenen suların yön değiştirerek tarlalarına aktığını ve tarlaları bataklık haline getirdiğini ifade ettiler. 
Kirmastı çayında, kum ocaklarının dere yatağında oluşturdukları gölcükleri düzenlememesinden kaynaklı 140 yıldır boğulma olayı yaşanmayan köylerinde ilk defa geçtiğimiz yaz bir çocuğun boğularak öldüğünü ve bunun kendileri için çok büyük bir acı olduğunu belirttiler. Aralarında maden mühendislerinin de olduğu maden şirketi yanlısı bazı kişilerin köylülerle karşılıklı konuşmaları ve sunumlara müdahale etmeye çalışmaları zaman zaman salonda tansiyonu yükseltti. 
Üçüncü ve son oturumda “Uygulamalardaki sorunlar ve çözüm önerileri” tartışıldı. Oturumun başında çalıştayı kayda alan bir kameramana, bazı kişilerin mermer ocağı işleten bir şirkete yönelik konuşmaları silmesi yönlü telkinlerini duyan köylülerin, kaydın şirket adına yapıldığını çalıştay düzenleyicilerine bildirmeleri üzerine basın mensubu olmadığı ortaya çıkan kameramanın çekimleri çalıştayı düzenleyen oda ve dernek yöneticileri tarafından duruduruldu. Çalıştaya katılan Mustafakemalpaşa köylülerine ve özellikle de görüşlerini bildiren maden mühendisleri üzerinde baskı oluşturma anlamına da gelen bu olayın maden şirketlerinin sınır tanımazlığının bir göstergesi olduğu belirtilerek oturuma devam edildi. 
Bilimsel yöntemlere ve mevzuata uygun davranıldığında ocakların çevreye zararlarının minimum seviyeye indirilebileceği, kurallara uymayan ocakların cezaları ödeyip çalışmalarına devam etmesinin sorunları çözmediği, bu tür ocakların ruhsatlarının iptal edilmesi gerektiği, ocak faaliyetini sona erdirdiğinde sahada iyileştirme çalışmalarının yapılmasının zorunlu olduğu ancak bunun maliyeti nedeniyle şirketlerin ocakları resmi olarak kapatmadıkları belirtildi. Bunun yanısıra İstanbul-İzmir otoyolunun inşasında ihtiyaç duyulan taş ve çakılın karşılanması için 1.sınıf tarım arazilerinin hemen yanında Bursa-İzmir arasında 1000 civarında taş ocağı ruhsatı verileceği, şimdiden Bursa’nın Orhangazi ilçesinde mevcutlara ilaveten 32 yeni taş oacağı ruhsatı verildiği ifade edildi. 
Son olarak, kamu yararının gözetilerek çevreye duyarlı olunması gerektiği, yaptırımların caydırıcı nitelikte olması, madenlerin halkın malı olduğu vurgulandı. Maden mühendisinin geçimi ile halk arasında kalmaması gerektiği, bu alanda kamu denetiminin mutlaka sağlanması ve meslek örgütlerinin halkın çıkarları doğrultusunda mücadeleye devam edecekleri ifade edilerek çalıştay sona erdi.
 
 
politeknik.org.tr 

Spread the love