Kamusal varlıkları ipotek altına alan Varlık Fonu 1 yılda neler yaptı?
Spread the love

Kurulduğu günden bu yana ülkenin en değerli kamu kuruluşlarının, taşınmazlarının ve arazilerinin devredildiği Varlık Fonu Yönetim AŞ birinci yılını geride bıraktı. Sendika.Org Varlık Fonu’nun 1 senede neler yaptığını derledi.

15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından kurulan Varlık Fonu Yönetim AŞ, diğer adıyla Türkiye Varlık Fonu (TVF) 1’inci yılını geride bıraktı. Geçtiğimiz sene Ağustos ayında kurulan Varlık Fonu’na, şimdiden ülkenin en değerli kamu kuruluşları, taşınmazları ve arazileri devredilmiş durumda.

Varlık Fonu’na devredilen menkuller ve gayrimenkuller

Türk Hava Yolları AO (THY) – yüzde 49,12 hisse
Türk Telekomünikasyon’un – Hazine’ye ait yüzde 6,68 hisse
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası AŞ
Türkiye Halkbankası AŞ – yüzde 51,11 hisse
Türkiye Petrolleri AO (TPAO)
Boru Hatları ve Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ)
Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ (PTT)
Türksat Uygu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ (TÜRKSAT)
Borsa İstanbul AŞ
Milli Piyango oyunları ve yeni oyunlarına ilişkin 49 yıllık lisansı
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları İzmir Limanı
Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ – yüzde 49 hisse
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü
Kayseri Şeker Fabrikası AŞ – yüzde 10 hisse
Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Çaykur)
Türkiye Jokey Kulübü’nün 49 yıllığına bahis kabul etme hak ve yetkileri lisanları
Antalya, Aydın, Isparta, İzmir, Kayseri ve Muğla’da bulunan Hazine’ye ait araziler
TVF neye yarar?

Maliye Bakanı Naci Ağbal TVF’nin hedefini “Envanterindeki varlıkları karşılık göstererek borçlanma yapabilir, proje finansmanı yapabilir, büyük projelere finansman bulabilir” diyerek tanımlıyor. Fakat bu tanımlama tek başına yatırım yapılabilir olduğu anlamına gelmiyor. OHAL koşullarında oluşturulmuş olan TVF’nin “hukuki güvenilir temeller”den yoksun olduğu açık.

Varlık Fonu, kurulurken petrol zengini, cari fazlası, bütçe fazlası olan ülkeler örnek gösterilerek kurulmuş olsa da Mustafa Sönmez TVF ile bunlar arasında isim benzerliğinden fazlası olmadığını belirtmişti: “TVF, bunlarla sadece isim benzerliğine sahip o kadar. Çünkü Türkiye’nin cari açığı kronik. Bütçe fazlası olmadığı gibi, yükselme eğiliminde olan açığı var. O zaman bu fona neden ihtiyaç duyulduğu, fon ile ilgili inşa süreci ilerledikçe ortaya çıkıyor.”

Sönmez, TVF’nin işlevini ise şöyle özetlemişti:

Şimdiye kadar belirginleşen büyük resim, TVF’nin hem bütçenin hem Merkez Bankası’nın bazı fonksiyonlarına ortak olacağını gösteriyor. Bunun da ötesinde görünen o ki, fonun öncelikli hedefi, kamusal likit varlıkları, “mega proje” olarak adlandırılan Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) yatırım projelerini düze çıkarmada, kurtarmada can simidi olarak kullanmak.

Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.

Ümit Akçay ise TVF’nin amacını şöyle özetliyor: “Kamu kuruluşlarının ve bu kurumlara ait varlıkların ya özelleştirilmesini ya da bunları teminat olarak göstererek ucuz kredi elde edilebilmesini amaçlıyor.” Akçay, TVF’nin bir kalkınma atağı olarak gösterilmesinin doğru olmayacağını belirtiyor. Akçay, konuya ilişkin yazdığı yazıda şu ifadeleri kullanmıştı:

Yasada Fon’un etkinlik alanının çok geniş tanımlanmıştır, dolayısıyla net bir amacı yok. TVF’nin hangi alanlara yatırım yapacağı, Fon yönetim kurulu tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulunun onayı ile yürürlüğe girecek olan üç yıllık stratejik yatırım planı ile belirlenecek (TVF yasası, madde 3). Ancak genel bir ekonomik plan disiplininden bahsetmek mümkün değil.

Akçay’ın bahsetmiş olduğu plan ise açıklanacağı belirtilen Ocak ayından beri henüz açıklanmış değil.

Gelirleri ve denetimi

Varlık Fonu, gündeme geldiği günden beri gerek gelir kaynakları, gerekse özel yasayla kurulmuş olması ve denetime tabi olmayışıyla birçok tartışmanın konusu oldu.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Emeklilik Fonu, Savunma Sanayi Fonu ve İşsizlik Sigortası Fonu(İSF) ilk gelir kaynakları. Sonrasında Bireysel Emeklilik Sistemi(BES) ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu da (TMSF) aralarına eklendi. Yüzde 32’sinin işsizlere harcandığı düşünüldüğünde İSF’nin gelirinin büyük bir kısmının Varlık Fonu’na akıtılmış olması muhtemel görünüyor.

Ayrıca Varlık Fonu’nun TBMM adına denetim yapan Sayıştay’dan ayrılarak Başbakan tarafından atanacak 3 ‘bağımsız’ denetçi tarafından yapılıyor. Varlık Fonu’yla ilgili raporlar her yılın Ekim ayında TBMM’de Genel Kurula bile gelmeden Plan Bütçe Komisyonu’na gidecek.

Çiğdem Toker TVF’ye ilişkin yazdığı bir yazıda ticari sicil gazetesinde yayımlanan içtüzüğe göre TVF’nin belirtilen harcamalarına dikkat çekmişti.

“Tescil ve ilan giderleri, portföydeki varlıkların sigorta ücretleri, varlıkların saklama hizmetleri için ödenen ücretler, varlıkların nakde çevrilmesi ve transferinde ödenen ücretler, hukuki danışmanlık giderleri, pazarlama, portföydeki varlıkların satış ve dağıtım giderleri, alım satımdaki aracılık komisyon…” diye uzayıp gidiyor.

En şahanesi ise listenin sonundaki “t” maddesi “Yönetim kurulunca yapılması uygun görülen diğer harcamalar.”

Bahsi geçen “yapılması uygun görülen harcamaların” ne olduğu bilinmiyor. Toker yazısını “Şimdi daha iyi anlaşılıyor mu bu fon kurulurken neden Sayıştay denetimi istenmedi” diyerek sonlandırmıştı.

Türkiye Varlık Fonu Yönetim A.Ş. Yönetim Kurulu koltuklarında ise Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Sabah gazetesi yazarı Kerem Alkin ile birlikte Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ ve Oral Erdoğan oturuyor. Yönetim Kurulu Başkanı ise eski Özelleştirme İdaresi Başkanı Mehmet Bostan.

Her şeyden muaf

Denetimden muaf olmasının yanında birçok vergi ve kanundan muaf. Varlık Fonu ve şirketin, gelir, kurum, belediye vergileri gibi vergilerden; dava bedelleri, tapu kadastro harçlarından; kamu personeli ile ilgili kanunlar, Kamu İhale Kanunu, Taşıt Kanunu, Basın-İlan Kanunu, Rekabet Kanunu’ndan ve kamu kurumlarıyla ilgili uygulanan tüm mevzuatlardan muaf.

Gelecekteki yatırımlar için kurulduğu söylenen Varlık Fonu, devredilen taşınmazları teminat olarak gösterebiliyor fakat aynı taşınmazları kamu alacakları için teminat gösteremiyor. Ayrıca TVF ve fona devredilen mal varlığı ile şirketin mal varlığı ayrı, yani fona haciz gelmesi durumunda şirkete gelmemiş oluyor.

Fonun gelirlerinin nereye harcandığı ile ilgili internet sitesinde herhangi bir bilgilendirme olmadığı gibi böyle bir rapor hazırlanıp hazırlanmadığına ilişkin bilgi bulunmuyor. Ayrıca TVF Yönetim Kurulu’nun ne kadar maaş aldığı ise benzer şekilde koca bir muamma.

Kaynak: Sendika.Org


Spread the love