Genel Kurul ilk gün ‘olağan’ başladı ‘olağan’ biter mi? – Ersin Kiriş
Spread the love

TMMOB 43. Olağan Genel Kurulu’ndayız. Üstelik üç gün daha buradayız. Genel Kurul 29-31 Mayıs 2014 tarihleri arasında yapılıyor. Genel kurulun Haziran İsyanının başlangıç günlerine gelmesi elbette büyük bir “talihsizlik”. TMMOB yönetimi, sanal alemde başlatılan “genel kurulu erteleyin” çağrılarını ciddiye almamış[1] olmalı ki toplantı önceden planlanan biçimde başladı, devam ediyor. Genel Kurul yeri; Yenimahalle Belediyesi’ne bağlı Nazım Hikmet Kültür Merkezi. Salon 1600 kişilik, şimdilik yani ilk gün 300 civarında delege salonda bulunmakta.

Divan seçimi olağan seyrinde belirlendi. Yani iki ayrı isim, iki ayrı liste çıkmadı. Bu durum “herşeyin olağan seyredeceğini” bekleyenler için “olumlu” bir başlangıç olabilir. Divan’a iki önerge sunuldu. İlki Soma Katliamı konusunda bir bilgilendirme sunumunun Maden Mühendisleri Odası tarafından Genel Kurul delegelerine yapılması idi ki bu sunum öğle arası verilmeden de gerçekleştirildi. İkincisi ise “Gezi konusunda” bir belgeselin seyrettirilmesine ilişkindi. Bu belgeselin kim tarafından hazırlandığı ve ne kadar süreceği ufak çaplı bir karışıklığa neden olsa da –ki sonradan anlaşıldı ki belgesel Can Dündar’ın ve bir saat sürüyormuş- bu önerge de kabul edildi.

Her genel kurulda olduğu gibi bu genel kurulda da TMMOB Çalışma Raporu basılmış ve dağıtılıyordu, tam 598 sayfa. Bir de yanında “42. Dönemde söylediklerimiz” başlıklı başka bir kitapla birlikte, o da tam 566 sayfa. Sempozyumlar, sempozyumlar, toplantılar, toplantılar. Bir de tam 566 sayfa tutan basın açıklamaları. İki kitaba şöyle bir bakan herhangi biri tek bir şey söyleyebilir; “Biz demiştik”. Ama herkes bilir ki diyenler ile yapanlar arasında bir “fark” bulunur.

Ve konuk konuşmalarına geçilmeden önce TMMOB Başkanı’nın Genel Kurul açılış konuşması yapacağı anons edildi. İlk gün için beklenen en önemli konuşma buydu kuşkusuz. Ancak bir alkış tufanı kopmadı, delegeler ayağa kalkmadılar başkanları kürsüye ilerlerken. Belki Soğancı’nın konuşmasını coşkusuz, hatta sabit bir dB değerindeki ses tonuyla yapmasında bu cılız, kısa süreli alkışların etkisi olduğu söylenebilir.

Mehmet Soğancı ne mi konuştu?          

Bir dönem kapanıyor dedi. Yapılanların daha fazlasının yapılması gerek dedi. Gezi’nin ne kadar önemli olduğunu belirtti. Gezi’nin önünde gerisinde sağında solunda değildik, tam ortasındaydık dedi. Ve Soma dedi. 13 Mayıs gününü kayıplarımızı anma günü ilan edelim dedi. Erdoğan-AKP diktasına çattı. 200’ü aşkın sempozyum yaptıklarını, yüzlerce açıklama yaptıklarını anlattı. Bunlarla yetinmediklerini hukuksal mücadele ile bunları beslediklerini, davalar açtıklarını ekledi. Ve birliği ve dayanışmayı yeniden tesis etmeliyizi unutmadı. Örgüte sahip çıkmak ve güçlendirmek gerekliyi özellikle vurguladı. Ve elbette konuşmasını şiirlerle, Nazım Hikmet’in[2] şiirleriyle süsledi. Gördüğünüz çocuklar dedi……. safları sıklaştırın çocuklar dedi……..

Yeni bir dönem açılıyor, bu dönemin görevleri şunlardır demedi. Yapılanlar içinde şunları eksik, şunları az yaptık demedi. Gezi’nin başladığı gün yani 1 Haziran’da TMMOB Yönetim Kurulu toplantısı yaptık ama Gezi’yi gündem yapmadık demedi. Sempozyumlar kadar, davalar kadar sokak gösterisi yaptık da demedi. AKP’lileri salonlarda barınamaz, kürsülerde konuşamaz hale getirdik de demedi. AKP’nin yapmak istediği şu işi, fiili mücadelemizle engelledik de diyemedi. Ve” hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, TMMOB de eskisi gibi olmayacak”ı hiç demedi.

Dinleyen delegelerin akıllarında bu konuşmadan ne kaldı bilinmez ama biz, bir ata sözünü bir kez daha hatırladık ve hatırlatmak istedik; ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz…

Ve kulisler… daha ilk günden başalayan fısıltılar, fısıltıları aşan iddialar. TMMOB’nin son dönem tarihinde olmayan yeni gelişmeler yaşanacak. Ayrı bir liste çıkarılacak, hatta belki iki tane. Soğancı’nın mutlak egemenliği sorgulanmanın ötesinde artık ciddi bir riskle, yıkılma riskiyle karşı karşıya. Zaten ÖDP’de arkasında durmuyormuş, üstelik yeniden Soğancı’nın kazanması durumunda var olan eleştirilerini ve kuşkusuz yeni eleştirilerini artık açıktan ve doğrudan dillendireceğini deklere bile etmiş… bu sefer “TMMOB Genel Kurulu olağan geçmeyecek” gibi…

[1] Ciddiye almamanın en açık ifadesi; TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı konuşmasında bu tarih seçimine ve erteleme çağrılarına tek bir sözle bile değinmedi.

[2] Genel Kurulun yapıldığı salonun isminden olsa gerek ÖDP Genel Başkanı da Nazım Hikmet’ten bir şiir seçmişti konuşmasının sonuna.

Ersin Kiriş

İnşaat Mühendisi


Spread the love