Sevgili meslektaşım, Bir süredir seninle güzel güzel yazıştık. Yeri geldi ağlanacak halimize güldük, yeri geldi gülünecek halimize öfkelendik, bazen de yeri geldi kara kara düşündük. Derdimizi önümüze döküp düşünürken bazen korktuk, çekindik, yine de birbirimize cesaret verdik umut olduk. Aramızda, ilk mailim ile başlayıp, ikinci mailimle devam eden elektriği senin
Ücretleri ve primleri İşsizlik Fonu’ndan ödenen ve iş hukukunun işçi olarak kabul etmediği stajyer, kursiyer ve bursiyer sayısındaki artış, gerçek istihdam artışı olarak değerlendirilemez. ‘İstihdam seferberliği’ kapsamında yaşandığı iddia edilen artış, eğreti ve hormonludur ‘İstihdam seferberliği’ tartışması gündemdeki yerini koruyor. Konu 1 Kasım 2017 tarihinde toplanan İŞKUR 9. Genel Kurulu’na
Her senenin sonunda tüm işçilerin maaşını doğrudan etkileyen asgari ücret tartışmalarına alışığız… 2013 yılından beri TMMOB ve SGK arasında yapılan protokole dayanarak mühendis, mimar, şehir plancıları için de asgari ücret belirleniyor. Başka bir ifade ile en alt sınır ücretimiz belirleniyor. TMMOB 2017 yılı asgari ücretini de 3500 TL brüt olarak belirledi.
Bilgisayar Mühendisleri Odası, ODTÜ Teknokent yerleşkesinde ‘Teknokent Günleri’ kapsamında meslektaşlarının çalışma yaşamındaki sorunları üzerine paneller düzenleyecek. Bilgisayar Mühendisleri Odası (BMO), meslektaşlarıyla Kasım ayı içerisinde düzenleyeceği ‘Teknokent Günleri’nde buluşuyor. BMO’nun, meslektaşlarının çalışma koşulları itibarıyla yaşadığı sorunları, hukuki haklarını ve çalışma yaşamına dair son yapılan yasal değişiklikleri tartışmak üzere düzenleyeceği paneller 16-23-30
DİSK 10 maddeyle Orta Vadeli Programı (OVP) özetledi. DİSK, OVP’nin sermayenin talep ve beklentilerine göre şekillendiğini, ‘istikrar’ kavramının büyük oranda ‘güvencesizlikte ve işsizlikte istikrar’ olarak somutlandığının altını çizdi 2017-2019 OVP’nin 6 Ekim 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından DİSK 10 madde ile OVP’yi özetledi. DİSK, “Daha önceki Orta Vadeli Programlara
Maden Mühendisleri Odası ve Jeoloji Mühendisleri Odası ortak bir açıklama yayımlayarak, “Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın 31. maddesinin çalışma yaşamında mühendislerin emeğini ucuzlatmak, mühendisleri topyekun güvencesiz kılmak için çıkarılmak istendiğini açıkladı. Meslek odaları, yetkin mühendislik uygulamasıyla mühendislik diplomasını yok sayan, ücretli
Avrupa’nın en büyük “ortak çalışma alanı şirketi” Betahaus’un Berlin şubesi “kendi hesabına çalışan” insanlarla dolup taşıyor. Yazılımcılar, tasarımcılar, çevirmenler… Kimi takım elbise giymiş, kimi rahat bir kıyafet seçmiş. Kimi bilgisayar başında, kiminin akıllı telefonu ise elinden düşürmüyor. Burası bir dijital ekonomi tapınağı… Almanya’da şubeleri ve dünya genelinde de benzerleri var.
Türkiye tarihinde daha evvel iç göçler yaşanmıştı. 1950’li yıllarda birinci dalga, 1970’li yıllarda ikinci dalga ve 1980 darbesi sonrası hayata geçirilen neo-liberal politikalar sonrası süreklileşen son göç dalgası… Ancak sorunu doğru tarif etmek gerekir. Bugün yaşanan durum, Türkiye’nin tartıştığı, bir ‘uluslararası göç’ olgusudur ve tartışma konusu ‘Suriye/Suriyeliler’dir. Sosyalist ülkelerin çözülmesi,
TBMM’de 28 Haziran’da Meclis’ten geçirilen Uluslararası İşgücü Kanun Tasarısı ülke dışından her türlü meslek disiplinine çalışma imkanı getirerek ülke içinde patrolara ucuz emek gücü sağlayacak. Artan işsizliğe ve derileşen güvencesizliğe ek olarak emeği ucuzlatmak üzere atılan bu adım mühendisleri, mimarları, plancıları da yakından ilgilendiriyor. Savaş koşullarında AKP iktidarının emek alanına
DİSK, emekçileri tümden güvencesiz ve esnek çalışmaya zorlayacak kiralık işçiliğin Anayasa’ya aykırılığına dair rapor yayınladı Emek örgütlerinin ve emekçilerin tepkilerine rağmen TBMM Genel Kurulu’na getirilen özel istihdam büroları yasa tasarısı AKP’nin oylarıyla 6 Mayıs 2016 tarihinde Meclis’ten geçmişti. Çalışma yaşamında son yıllarda işsizlik, mesleğin itibarsızlaşması, düşük ücretler, uzun çalışma saatleri,
Meclis gündeminde kiralık işçi büroları tartışılırken, kıdem tazminatını kaldıracak düzenlemelerden bahsedilirken bu “taşerona kadro” masalına kanmamak gerek. Sadece Fırat’ın doğusu değil, bütün memleket kan gölüne dönmüşken, ortalık toz dumanken neoliberal ekonomi programlarından vazgeçmeyen AKP’den işçilerin hayrına bir düzenleme beklemek imkansız 22 Mart öğlen saatlerinde rutin işyeri gezilerimizi yapıp AKP hükümetinin
Yıllarca arkadaş sohbetlerinde mimar olarak çalışmanın ne kadar zor olduğundan yakınmıştık; sonra herkes aynı anda konuşmaya başlamıştı da bireysel mutsuzluğumuz kollektif depresyona dönmüştü. Günaydın sevgili meslektaşım. Nasılsın? Hatırlar mısın dört sene önce karşılaşmıştık, sana yine nasıl olduğunu sormuştum, sen de bana sayfalar dolusu anlatmıştın. O zamanlar ben de sinirliydim sen
Belgrad Ormanları’nda güzel bir ilkbahar pazarı. Ülkenin önde gelen şirketlerinden birinin pazarlama departmanı çalışanları, ormanın ve doğanın ruhuna yakışır bir şekilde İnsan Kaynakları’nın belirlediği t-shirtleriyle, şirketin her bahar tekrarladığı doğa koşusu öncesi ısınma hareketleri yapıyorlar. Daha önce onlarca kez bu organizasyonda yer alan tecrübeli ekip şeflerinden birinin iyi ısınılmazsa koşarken
Yeni Dünya Düzeni şeklinde tariflenen ve aslen neoliberal siyasetin dümen suyuna göre şekillenen günümüz dünyasında çalışma yaşamının örgütlenişini, sistemlerini, üretim biçimlerini – ve dolayısıyla sanayisini – açıklayabilmek için, – sanayinin makro tarifi olarak – endüstri (industry) ve – günün koşullarına göre sürekli yeniden tariflenen işletme (management) yasalarına göre şekillenen –
Her hafta bir araya gelen bir grup beyaz yakalı, beyaz yakalının “yüksek maaş, şık kafeler, topuklu ayakkabı, ruj ve takım elbiseyle” sunulan imajını altüst ediyor ve “Beyaz yakalıyı şöyle de tarif edebilirsiniz” diyor: “Performans baskısı altında körelen, iş dışında kendisiyle ne yapacağını bilemeyen ama hayatın dizginlerinin kendi elinde olduğuna inanan,
Türkiye limanlarındaki gemilerden gelen “acil durum” mesajları, pek çoğumuzun gözünden ırakta bulunan denizcilik işçilerinin karşı karşıya olduğu ağır çalışma koşullarına dair ipuçları veriyor Sendika.Org’un da düzenleyicileri arasında yer aldığı 10. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali kapsamında 7 Mayıs Perşembe 19.00’da Karaköy’deki Mimarlar Odası’nda “standart altı gemilerde çalışma biçimleri” konulu “Black Sea/Karadeniz”
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde 45 sanığın yargılandığı Soma Katliamı Davası iddianame ve ifadelerin ardından 15 Haziran’a ertelendi. Yargılanan mühendisler ifadeleriyle mesleki sorumluluklarını ve meslek ahlakını yok sayarak Soma Holding’ten yana davrandı. Katliamın üst sorumluları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, dönemin Başbakanı, diğer kamu görevlileri ve
Halkın mühendisleri, mimarları, şehir plancıları AKP’nin karanlığına karşı 12 Nisan’da Ankara buluşmasına kent, doğa ve emek mücadelelerini büyütmek için hazırlanıyor. Halkın mühendisleri, mimarları, şehir plancıları 12 Nisan’da Ankara’da buluşmaya hazırlanıyor. Halkevleri’ nin 12 Nisan’da ‘Yürü üstüne, üstüne’ diyerek AKP’nin 12 yıllık iktidarı boyunca sürdürdüğü gerici, piyasacı, yağmacı politikalarına karşı Ankara’ya
Koç Üniversiteliler Dayanışması, üniversite yönetiminin üniversite bileşenlerine yönelik artan baskılarına karşı bugün eylemdeydi. Üniversiteliler yönetime taleplerini ilan etti Koç Üniversiteliler Dayanışması, üniversite yönetiminin çalışanlara, akademisyenlere ve üniversitelilere yönelik baskılara karşı eylem yaptı. Yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüş Koç Üniversitesi’nde 2 Nisan’da gerçekleşen ve işçilerin işe iadesiyle sonuçlanan taşeron işçi direnişinin yıldönümünde