Savaşa hayır diyenlere karşı başlatılan operasyonlar devam ediyor. Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi eski yönetim kurulu başkanlarından Eylem Tuncaelli ve Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu gözaltında. Savaşa karşı barışı savunanlara yönelik baskılar devam ediyor. Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi eski yönetim kurulu başkanlarından Eylem Tuncaelli ve Kocaeli’de yıllardır halk sağlığı için
Uzunca bir süredir, ama özellikle de geçen yılın Temmuz’undan beri kıskıvrak bağlayan bir çığ gibi katlanarak büyüyen ve insanın yüreğine oturup kalkmayan bir karanlık, insanın ellerini kollarını görüşünü aklını bağlıyor. Elimde bitti bitecek bir kitap öylece kalakaldı, acılardan soluklanıp haydi son bir gayret bunu bitirelim artık dediğim her seferinde bir
TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Ersin Gırbalar, TMMOB’nin “Emek ve Demokrasi için Güç Birliği”nden ayrılma kararını eleştirdi. Gırbalar, “güvenlik” gerekçe gösterilerek sokaktan çekilmenin kabul edilemeyeceğini, barış ve demokrasi mücadelesinin yükseltilebilmesi adına sorumlu davranılması gerektiğini vurguladı. TMMOB’nin Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz imzasıyla yayımlanan metinle ilan ettiği “Emek ve Demokrasi için Güç
Mühendisler, mimarlar, şehir plancıları İstanbul’da “Barış için akademisyenler” bildirisine imza attığı için tutuklanan Meral Camcı ve Esra Mungan’ın tutuklu bulunduğu Bakırköy Kapalı Cezaevi önünde nöbet tutacak. ‘Barış için Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan ve bu gerekçeyle tutuklanan dört akademisyenden Meral Camcı ve Esra Mungan’ın yattığı Bakırköy cezaevi
‘Barış için Akademisyenler’ imzacıları arasında olan ve tutuklu akademisyenler Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ile birlikte hakkında yakalama kararı çıkarılan ancak yurt dışında olduğu için tutuklanmayan kimya mühendisi Yrd.Doç.Dr Meral Camcı bugün (30 Mart) ülkeye dönüyor. Camcı, dönüşü öncesinde bir mektup
“Dünya yuvarlaktır” dediği için engizisyon mahkemelerince yargılanarak ömür boyu ev hapsine mahkum edilen Galileo, tarihte yönetici sınıfla bilim insanlarının çatışmasına ilk örnek olarak gösterilir. O günden bu yana tarih, egemenlerin bilim insanlarının ürettikleri özgür düşünceye uyguladığı baskılarla doludur. Ne zaman, bilimin ışığında, çıkar ilişkilerinden ve egemen anlayıştan bağımsız, özgür fikirler ortaya
11 Ocak 2016 Pazartesi günü “Barış İçin Akademisyenler” imzası ile 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra birçok il ve ilçede ilan edilen sokağa çıkma yasakları altında uygulanan baskı, sürgün ve insanlık dışı muameleye karşı çıkan, yaşam hakkı ve özgürlüklere dikkat çeken, “bu suça ortak olmayacağız” ifadesiyle özetlenen bir açıklama yayımlandı. Barış
TMMOB ve ona bağlı odalar ‘Barış için Akademisyenler’in yayınladıkları açıklamaya yönelik saldırılara karşı dayanışma açıklamaları yaptılar. Odalar, imzacı meslektaşları ve diğer akademisyenler gibi ‘bu suça ortak olmayacağız’ dediler TMMOB ve ona bağlı odalar yaptıkları açıklamalarda hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına, özgür düşüncenin baskı altına alınmasına, ‘barış’ demenin suç sayılmasına karşı meslektaşları
Düşünce ve İfade Özgürlüğü ile Akademik Bağımsızlığa Yönelik Baskıcı, Tasfiyeci Tutum Kabul Edilemez Bu hafta başında bin 128 akademisyenin “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı barış istemli bir metni kamuoyuyla paylaşmalarının ardından Cumhurbaşkanı, Başbakan ve YÖK‘ün demokrasiyi, düşünce ve ifade özgürlükleri ile akademik bağımsızlığı dışlayan tarzda aşırı sert birçok açıklama yaptıkları
Yurtiçinden ve dışından bini aşkın akademisyen 11 Ocak‘ta “Sokağa çıkma yasağı” adı altında uygulanan savaş ve katliam politikalarına karşı yaşam ve özgürlükleri savunmak için “Bu suça ortak olmayacağız” ifadesiyle bir imza metni yayımlandı. İmzacılar, “ülkede gerçekleşen katliam ve sürgünlerin durdurulmasını ve kalıcı barışın sağlanabilmesi için gerekli adımların atılması”nı talep etti.
Yurdumuz ardı ardına sahne olduğu katliamlarla sarsılmaktadır. Öncelikle Sultanahmet`te dün gerçekleşen bombalı intihar saldırısında yaşamını yitiren 10 turistimizin aileleri ve yakınları başta olmak üzere tüm dünya halklarına başsağlığı; yaralılara da acil şifalar dileriz. Bir devletin varlığının en temel gerekçesi olan can güvenliğinin olmadığı bir ortamda yaşamaya çalışıyoruz. Bizzat iktidarın uyguladığı
Barış İçin Akademisyenler” sesimiz olmuştur! İmzacı meslektaşlarımız ve diğer akademisyenler bu ülkenin onurudur! Biz de bu suça ortak olmayacağız! Akademisyenler, bilim insanları, toplumun vicdanı oldular, artık savaş dursun dediler ve fırtına koptu. “Barış İçin Akademisyenler” sokağa çıkma yasakları altında uygulanan baskı, sürgün politikalarına karşı çıkan, yaşam hakkı ve özgürlüklere dikkat çeken,
11 Ocak 2016 tarihinde yurtiçi ve yurt dışından 1128 akademisyen ve araştırmacının imzası ile ve “Bu suça ortak olmayacağız!” başlığıyla; Sur, Silvan, Nusaybin, Cizre, Silopi ve daha pek çok yerde, başta kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarının hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini vurgulayan ve barış için müzakere koşullarının hazırlanmasını talep
Daha iyi bir gelecek için emek harcamaktan kaçınmayan meslek insanları olarak; bir toplumda gelecek inşa etmenin ancak ahlakla, bilimle ve sorgulayan bir akılla mümkün olduğunun bilincindeyiz. Sağlıklı bir toplum ve sağlıklı bir çevre inşa edebilmek için öncelikle, yaşanan tüm şiddetin ve terörün son bulması ve toplumun travmadan kurtulması gerekir. Polis
Mimarlar Odası Genel Merkezi, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi ‘Barış için Akademisyenler’le dayanışma mesajları yayınladılar: Mimarlar Odası Genel Merkez: İfade Özgürlüğü ve Barış Talebi Yasaklanamaz (15.01.2016) 11 Ocak 2016 tarihinde bir grup akademisyen tarafından “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bir bildiri yayımlanması üzerine; Cumhurbaşkanı Recep
İstanbul Teknik Üniversitesi mimarlık ve şehir planlama öğrenci ve akademisyenleri Ankara katliamında hayatını kaybedenleri ‘Barış Atölyesi’nde andı, üretimlerini Taşkışla binasında sergiledi İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencileri ve akademisyenleri Ankara katliamının ardından üniversitelerde ilan edilen 2 günlük boykotta ‘Barış Atölyesi ve Forumu’ düzenledi. Saat 10.04’te bir araya gelen üniversite bileşenleri
80’li-90’lı yıllarda doğduysanız ve az da olsa politik bir çevreniz varsa, Türkiye’nin yakın tarihine dair yüksek olasılıkla duyduğunuz, dinlediğiniz günler, olaylar hatta katliamlar vardır. İlk olarak bu olayların ne kadar korkutucu olduğuna erer aklımız. Birileri çeşitli sebeplerle başka insanların canını yakmıştır. Acısı, hüznü yanı başımıza kadar gelir. Her anıldığında, bir