Elektrik Mühendisleri Odası’nda ne değişti ya da ne değişmedi? – Pınar Hocaoğulları
Spread the love

Odaların genel kurul süreçleri öyle olaylarla, öyle hesaplarla, öyle sözlerle geçiyor ki insan önce tüm bunların dökümünü yapmak istiyor. ‘Yalan Rüzgarı’ ya da ‘Dallas’ dizilerinin senaryolarını aratmayacak kadar ‘heyecanlı’ ve ‘sürükleyici’ olma ihtimali de yüksek olur. İyi bir değerlendirme yapma şansından da bir o kadar uzaklaşabiliriz. Bu yüzden ne yazık ki aynı adamların, aynı ve hatta kurgulanmış ‘heyecanlarıyla’ dolu olaylarına girmeden Elektrik Mühendisleri Odası’nın 45’inci genel kurul dönemine bakmakta fayda var.

En sondan başlayalım. Genel kurul seçimlerinin yapıldığı son gün başkan Mehmet Soğancı ve yardımcı Züber Akgöl de oradaydı. Züber Akgöl sayım yapılırken sonuçları an be an izledi. Belli ki EMO’nun TMMOB temsilcisinin kim olacağı oldukça önemli. Neme lazım EMO bir kez daha başa bela* birisini gönderirse, vay hallerine!

Neyse ki Neriman Usta ve arkadaşlarının EMO’daki tasfiye süreci başarıyla tamamlandı.

Evet, EMO’nun genel kurul süreci, aynı zamanda Politeknik üyelerinin, dostlarının yönetim ve delegasyon dışı bırakıldığı bir süreç olarak yaşatıldı. EMO’nun devrimci-demokrat üyelerinin bir hukuk oluşturarak bir araya geldiği zeminlerde hukuku, ilkeleri yok sayarak yaşatıldı. Bugüne ve sokağa bakmadan, EMO’nun mücadelesini ve ihtiyaçlarını umursamadan yaşatıldı.

EMO Yönetim Kurulu nasıl belirlendi?
Bir önceki, ondan önceki ve hatta daha da önceki gibi yine iki liste vardı. Lakin yaşamlarımız hiç de önceki dönemler gibi değil. Oda çalışmalarımız, mücadelemiz, hesaplarımız, hırslarımız da eskisi gibi olmamalıydı. EMO’da devrimci-demokrat yönetimlerin devamını isteyen herkes, her yapı, her grup AKP ve Saray’ın toplumsal, yaşamsal, mesleki alt üst edişine karşı mücadeleci-güçlü bir birliği hedeflemeye el vermeliydi. Bu ihtiyaç bir dönem daha ertelenemezdi. Başta yönetim kurulu olmak üzere oda kurullarında kadınların asıl üye olarak yer almadığı listeler oluşturulamazdı. Genç mühendislerin görünmediği listeler düşünülemezdi. Devrimcileri tasfiyecilikle kurullardan ‘elemek’ olamazdı!

En çok delegesi olanlar, kırk yıldır odada bulunanlar, odayı hep yönetenler, EMO’ da yönetim kurulunda yalnızca karar çoğunluğu isteyenler, hepsini düşündü, yaptı ve listelerini oluşturdu.

Listelerin renkleri yine Mavi ve yine Beyaz’dı. Mavi Liste’nin yönetim kurulu asıl üyeleri arasında hiç kadın yoktu. Hiç genç de yoktu. Beyaz Liste’de durum aynıydı. Genel kurul delegeleri bu iki listeyi karıştırmakta herhangi bir çekince görmedi. Seçim Mavi Liste’den dört, Beyaz Liste’den üç kişinin yönetim kuruluna girmesiyle sonuçlandı.

Yüz kişilik Mavi TMMOB asıl delege listesinde altı kadın, beş genç üye vardı. Beyaz TMMOB asıl delege listesine on beş kadın, (dördü kadın) on genç üye yazılmıştı. Delege listesinde ‘kazanan’ mavi oldu. Böylelikle EMO, TMMOB Genel Kurulu’na yalnızca altı kadın üyesini ve yalnızca beş genç üyesini taşıyacak.

Bir yanı yönetim dışı bırakma, diğer yanı piyasalaştırma
Böylesi bir halde işletilen süreç ile genel kurul günleri EMO’yu politik olarak savuracak kararlar da inşa edildi. Genel kurulda EMO’yu piyasalaştıracak iki önemli karar alındı.

Birincisi EMO’nun A tipi muayene kuruluşu olması kararı. Bu kararla EMO önce akredite edilecek, ardından piyasa koşullarında diğer akredite şirketler gibi mühendislik (muayene, ölçüm) hizmetleri verecek. Bu paralı, gelir getirici hizmetler için EMO pek çok sayıda mühendis çalıştıracak.

İkincisi EMO’nun personel belgelendirme kuruluşu olması kararı. Bu kararla EMO, diplomaların tek başına yeterli sayılmadığı, piyasa koşullarına uygun belgelendirme-sertifikalandırma programları açacak, mühendislere paralı eğitim verecek.

Bu konu ve kararlarla ilgili söyleyecek pek çok şey olsa da şimdilik genel kurulun örgütlenme sürecindeki tercihlerle aynı kökten beslendiğini not etmiş olalım.

Oldu bitti mi?
Şu an hala TMMOB Yönetim Kurulu’nda görevine devam eden, söyledikleri sebebiyle üstüne yürünen, tehdit edilen, eylemleri ve politik önermeleri sebebiyle ‘TMMOB düşmanı odak’ ilan edilen Neriman Usta EMO’da listeler dışından TMMOB Yönetim Kurulu’na aday oldu ancak yeterli oy alamadı. Arkadaşları da EMO kurullarında, TMMOB delegasyonunda yer alamadı.

TMMOB’yi ‘kendi’ malı gibi gören ve yöneten ve böylelikle demokratik olmaktan çıkaran anlayışa, TMMOB’deki mevcut egemen yapıya ve politikaya itiraz etmek dışarıda bırakılma nedeniydi.

TMMOB ve EMO’da yönetim kurulunda yer almak, karar çoğunluğu elde ederek kendi çıkarları için yönetmek bir amaç olamaz. TMMOB’nin ve EMO’nun devrimci-demokrat geleneğine sahip çıkanlar için mühendislerin hakları, halkın hakları için mücadele etmek bir amaç olabilir ancak. TMMOB ve EMO mühendislerin, mimarlarının, şehir plancılarının dayanışma ve mücadele adresleridir, halkın örgütleridir. Bunu böyle görenler, böyle bilenler de EMO’da dışarıda bırakılanlarla sınırlı değildir.

İşte bu yüzden olmadı, işte bu yüzden bitmedi!

TMMOB’de ve EMO’da mücadeleden yana değişimi ve yenilenmeyi isteyenler var!
TMMOB’de ve EMO’da kadınlar var!
TMMOB’de ve EMO’da genç mühendisler var!
İş cinayetlerinde ölen, yargılanan, mesleki sorumlulukları, onurları ile ekmek parası arasında ezilen mühendislere el uzatan meslektaşları var!
Kent ve doğa katliamının hukuksuz şantiyelerini basan, köy köy dolaşan, ağacı için nöbet tutan, denetim yapan mühendisler, mimarlar, plancılar var!
AKP’nin yağma ve talan projelerinde çalışan mühendisleri meslek onuruna, mesleki sorumluluklara sahip çıkmaya çağıran halkın mühendisleri, mimarları, plancıları var!

Biten bir şey yok! Önümüz TMMOB genel kurulu. Birliği, dayanışmayı, mücadeleyi sahiplenenlerin yolu açık olsun…

* EMO’nun 44’üncü Genel Kurulu’nda Neriman Usta TMMOB Yönetim Kurulu adayları arasında seçilmiş, TMMOB Genel Kurulu’ndan sonra TMMOB’deki yönetim kurulu üyeliği başlamıştı. Bir yönetim kurulu toplantısında “nereden çıktınız siz, başımıza bela oldunuz?” sorusunun da yer aldığı hakaret ve saldırılara maruz kalmıştı.

Pınar Hocaoğulları / Elektronik ve Haberleşme Mühendisi
Politeknik YK Başkanı


Spread the love