Peyzaj Mimarları Odası İstanbul Şubesi 10. dönem Genel Kurulu 15-16 Şubat’ta yapılacak. Çağdaş Demokrat Peyzaj Mimarları, yeni dönemde mücadeleci bir oda yaratmak için genel kurul hazırlıklarını başlattı.

Peyzaj mimarları, 15-16 Şubat’ta gerçekleşecek olan genel kurul öncesi, AKP’nin piyasacı ve gerici politikalrına karşı, hakları, meslekleri ve gelecekleri için çalışmalara başladı.

Mevcut yönetim şubeyi AKP’lilere ‘sundu’
Genel kurul öncesi mevcut yönetimin yeni dönemde yönetimde yer almayacağı, şube yönetimini oluşturmak üzere çok sayıda peyzaj mimarının çalıştığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinden İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ’nin AKP’li ‘yetkililerinden’ bir yönetim kurulu oluşturulacağı bilgisi geldi. Ağaç ve Peyzaj A.Ş.’deki AKP’lilerin şube yönetim kurulu için oluşturduğu Peyzaj Mimarları Platformu’nda yer alan adayların bu alanda çalışma yapan şirket isimleriyle duyurulmasının ardından, şirketlerin, rantın ve yağmanın odası olmayacağız diyen Çağdaş Demokrat Peyzaj Mimarları, odalarına ve mesleklerine sahip çıkarak mevcut yönetime ve AKP’lilerin oluşturduğu listeye karşı çalışmalara başladı.

‘Mesleğimize, kentimize, doğaya, emeğe ve halka karşı sorumluluklarımızı göz önüne alarak odamızı savunmak için bütün çabamızla mücadele edeceğiz’ diyen Çağdaş Demokrat Peyzaj Mimarları(ÇDPM), genç, kadın, ücretli tüm peyzaj mimarlarını, AKP’ye karşı mücadeleye, 15-16 Şubat’ta gerçekleşecek olan genel kurul buluşmasını büyütmeye çağırıyor.

ÇDPM adına peyzaj mimarı Çağdaş Öztürk‘ün yayınladığı çağrı metninin tamamı şu şekilde:

Sevgili Meslektaşlarım:

Peyzaj mimarlari odasi İstanbul şubesi; ne sahipsiz ne de satılık  degildir.

AKP’nin özellikle İstanbul’da kente, dogaya ,ormana ve çevreye sadece rant gözüyle bakan neoliberal  yağma politikalari sürerken, bu ortak kamusal varlıkların sermayeye devri sürecinin büyük yolsuzluklarla yürütüldüğünü hep birlikte izliyoruz. Maalesef odamızın İstanbul şubesi de izliyor.

Bu yağma politikalarını hızlandırmak adına bir taraftan TMMOB’yi etkisizleştirmeye çalışan AKP, diğer taraftan da genel kurul süreçlerine müdahale ederek tek tapındıklari piyasa gücünü arkalarına alarak oda yönetimlerini belirlemeye çalışmaktadır. Bunu yaparken aynı zamanda Büyükşehir belediyelerindeki kamu şirketlerini gücünü kullanarak, orada çalışan meslektaşlarımız üzerinden odamızın yönetimini belirlemeye çalışıyor.

Bunca talan ve yağma ortadayken, AKP’li belediyelerin kentle ilgili konularda meslek odalarından, üniversitelerdeki bilim insanlarından fikir ve görüş aldıklarını gördünüz mü?

Göremezsiniz. Bu zihniyet herkesi kul olarak görüp sadece, ‘Padişahım çok yaşa’ denmesini bekliyor.Sizler ve bizler biliyoruz ki, büyükşehir belediye başkanlıgı ve kurulları göstermelik birer obje durumuna düşmüş; kenti yönetmektense seyirci kalmayı tercih etmişlerdir. Peyzaj Mimarları İstanbul Şubesi’nin de bugün yaptığı seyretmektir.
 
AKP, kentin tamamını tarihsel kültürel varlıkları hiçe sayarak sermayenin lehine göre yeniden düzenlemeye çalışıyor. Kentte peyzaj alanında yapılan tüm düzenlemeler, büyükşehir belediyesinin yan kuruluşu olan firmaların rantın başını tuttuğu ve bir takım sermaye kuruluşlarına paylaştırdığı bir biçimde gerçekleşiyor. Bu firmalarda çalışacak peyzaj mimarlarından işi alacak müteahhitlere kadar herşeyin tek bir merkezden belirlendiği bir talan ve baskı süreci yaşatılıyor.

Bir kentin doğal varlıklarını, parklarını, meydanlarını yok etmeye çalışan; 3.Köprü, 3.Havalimani, Kanal İstanbul ve Gezi Parkı gibi kente karşı işlenen suçların tetikçisi olanlara PMO İstanbul şubesi teslim edilemez.

İstanbul’da peyzaj mimarlarının tamamı,özel sektörde piyasa koşullarının çok altında bir ücret ile hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar.Bu peyzaj mimarlarının kente ve kamusal projelere karşı hiç bir etkileri ve yetkileri de yoktur. Bu yetkileri yıllardır biz peyzaj mimarlarına vermeyenler bugün sanki yeni bir sorun bulmuş ve çözecekmişcesine vaatlerle şubemizi, odamızı ele geçirmeye çalışmaktadırlar.

Duyduk ki bu seçimlerde karsimizda kendilerini tarafsiz ve apolitik olarak tanımlayan bir grup, PMO İstanbul şubesi’nde tüm bu yağma politikalarina sessiz kalmayı, peyzaj mimarı arkadaşlarımıza tarafsızlık, apolitiklik olarak ‘yutturmaya’ çalişmaktadırlar. Aslında yapılan tek şey tüm bu kent suçlarina meslek camiamızı ve meslektaşlarımızı ortak etmektir.

Kendini demokrat ve sol cephede gördüğünü iddia eden bir takım arkadaşlarımız da maalesef bu süreçte bu ‘güc’ün boyunduruğu altına girerek oda seçimlerine iki haftalık süreç kalmasına rağmen ne kendilerini seçen üye tabanlarına bir toplantı çağrısı yapmışlar, ne de yeni dönemde PMO İstanbul şubesi’ni bilimden, emekten ve halktan yana bir çalışma yapacak yönetim çalışmasına çağırmışlardır. Tarafsızlık adı altında teslimiyet göstererek kendi onursuz geleceklerini garanti altına almaya çalışmaktadırlar. Unutmasınlar ki, bu iktidar da bu yağma düzeni de elbette son bulacaktır.

Tüm meslektaşlarımız bilmelidir ki; odamız, mesleğimiz, geleceğimiz ve tarihimiz bu kenti yagmalayanlara ve buna göz yumanlara, seyredenlere asla ve asla teslim edilmeyecek.

Bu süreçte bütün peyzaj mimarlarını  15-16 Şubat tarihlerinde genel kurulumuza davet ediyor, mesleğimize ve odamıza sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Çagdaş Demokrat Peyzaj Mimarları Grubundan
Çağdaş ÖZTÜRK

politeknik.org.tr