Mermer-Taş ve Kum Ocaklarının Durumu Çalıştayı Sonuç Bildirgesi – 15 Ocak 2011
Spread the love

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu ve DOĞADER tarafından 15 Ocak 2011 tarihinde “Bursa‘da Mermer-Taş ve Kum Ocaklarının Durumu Çalıştay”ı Bursa Akademik Odalar Yerleşkesinde düzenlenmiştir.
 
Mermer-Taş ve Kum Ocaklarının Çevreye Etkileri, Yasal Mevzuat ve Uygulamadaki Sorunlar ve Çözüm Önerileri başlıklı 3 ayrı oturumda gerçekleştirilen Çalıştay‘da aşağıda yer alan konular saptanmış ve görüş birliğine varılmıştır.
Ülkemizde sermayenin istekleri doğrulturunda madencilik sektörünün önünün açılması gerekçesi ile 5 Haziran 2004 tarihinde Maden Yasası‘nın ve bu Yasa‘ya bağlı yönetmeliklerin ve diğer yasal mevzuatın değiştirilmesi ile genelde maden işletmelerinin özelde ise mermer-taş ve kum ocaklarının ülke doğasına ve çevreye olan etkileri daha da artmıştır. Maden işletmelerinin büyük bir kısmının ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) süreci dışına çıkarılması amacıyla Yönetmeliklerde değişiklik yapılması, bu ocakların doğaya ve çevreye olan zararlarını inceleyecek herhangi bir mekanizma kalmamıştır.
Bursa kentinde 2009 yılı verileri esas alındığında 670‘i arama ruhsatı, 372‘si işletme ruhsatı olmak üzere 1.062 ocağın bulunduğu bilinmektedir. Bu ocakların %50‘si büyüklük sırası ile Mustafakemalpaşa, Orhaneli, Nilüfer ve Karacabey ilçelerinde yer almaktadır. Kalan %50‘si ise 13 ilçeye yayılmaktadır. Söz konusu ocakların arama ruhsatları T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından, İşletme ruhsatları ise İl Özel İdareleri tarafından verilmektedir. Arama ruhsatlarının verilmesi sürecinde yerinde inceleme yapılmamakta, işletme ruhsatlarının verilmesinde ise izleme ve değerlendirme süreçleri işletilmemektedir. Bu gün itibariyle fiilen kaç ocağın çalıştığı ve hangi miktarda üretim yaptığı bilinmemektedir.
Bursa kentinde yer alan arama ve işletme ruhsatları ile buna bağlı maden çıkarılan ve çıkarılabilecek sahaların büyüklüğü ve kapasitesi Bursa‘nın ihtiyaç duyduğu malzeme miktarının çok üzerindedir. İl düzeyinde ihtiyaç duyulan malzeme planlaması olmadığı saptanmış olup, Bursa kentinin peyzaj bütünlüğü maden şirketlerinin ticari rekabetine terk edilmiş bir alan haline dönüşmüştür. Ayrıca kamusal denetim neredeyse tümüyle ortadan kalkmıştır. Türkiye‘nin son 5 yılda özellikle doğal taş ihracatındaki pazarını genişletmiş olması ile bu ocakların yaygılık kazanması arasında doğrudan bir ilişki mevcuttur. Sektörün ekonomik olarak büyümesi beraberinde denetimsiz faaliyet gösterilmesi sonucunu da doğurmuştur.
Madencilik faaliyetleri sonucu çeşitli çevresel etkiler oluşmaktadır. Maden ocaklarının açılması için yapılan patlatmalar, çalışma alanına yığılan atık dağlarının gelişi güzel depolanması ile çevrenin tahrip olması, madenin açılması sonucu bitki örtüsünün ve değerli toprakların ortadan kalkması, bölgedeki doğal peyzajın yok olması, orman dokusunun tahribiyle ortaya çıkan erozyon gibi doğrudan etkiler yanında bu faaliyetler sonucu toprak yapısında, su ilişkilerinde, ocak alanları ve çevresinde kimyasal değişiklikler, yerel iklim ve insan ve diğer canlıların yaşamında ortaya çıkan değişimler gibi dolaylı etkileri söz konusudur. Ocaklarda ortaya çıkan dolaylı etkiler içinde en kritik olanların başında toz emisyonları gelmektedir. Gerekli önlemler alınmadan yapılan çıkarma, patlatma ve devamındaki kırma, eleme işlemleri ile bölgede yer alan bitki örtüsü, ocaklara yakın alanlardaki tarımsal alanlar ile insan yerleşmeleri doğrudan toz emisyonlarının etkisi altında kalmaktadır. Söz konusu ocakların işletilmeye başlaması ile oluşan vibrasyonun bölgedeki yüzey ve yer altı sularında ortaya çıkan değişimlerin başlıcası ise bölgedeki su kaynaklarının patlatma ve pasa yığıntıları nedeniyle kaybolması ve/veya yer değiştirmesi olup, dere yataklarına bırakılan atıklar nedeniyle de bölgedeki flora ve faunanın olumsuz etkilendiği katılanların ortak görüşü olarak biçimlenmiştir.
Topografyanın bozulması yanında ocak alanlarının insan yerleşimlerine yakın olduğu bölgelerde gürültü ve elde edilen malzemelerin taşınması için uygun yol ve araçların kullanılmaması sonucu oluşan tahribatlarda söz konusudur. Öte yandan özellikle kum ocaklarında talveg kotunun altına inilmesi ile dere yataklarında bozulmaya neden olunmakta, yıkama tesislerinde, yıkama suyu için çöktürme havuzlarının kurulmaması, suyun direk alıcı ortama verilmesi sonucu akarsularımız da kirlenmektedir.
Bursa‘da Mermer-Taş ve Kum Ocaklarının Durumu Çalıştayı‘na katılım sağlayan bilim insanları, konuşmacılar ve katılımcılar yukarıda yer alan sorunlar saptamada ortaklaşarak, Bursa kentinin geleceğini ve doğanın ve çevrenin korunmasını önceleyerek çözüm için aşağıda yer alan önerileri paylaşmışlardır.
1)Maden Yasası‘nın ve bu yasaya bağlı mevzuatın yeniden gözden geçirilerek doğanın ve çevrenin tahribi ile tarımsal alanların yok edilmesini sağlayan ve/veya bu tahribatın oluşması için boşluk yaratan hükümlerinin ortadan kaldırılmasının, Maden Yasası‘nın hem sektörün bilimsel ve teknik esaslara dayalı olarak çalışabileceği bir zemine kavuşturulması hem de kamusal denetimin güçlendirilmesi yönünde değiştirilmesinin tüm çalışmalar için ön şart olduğunun ilgili tüm idareler ile siyasal kuruluşlara bildirilmesine, bu değişikliklerin yapılmasının takip edileceğinin belirtilmesine, 
2)Bursa‘daki Mermer-Taş ve Kum Ocaklarının hem envanterinin hem de mevcut durumunun ortaya çıkarılabilmesi, mevcut ocakların yarattığı tahribatın gözlenebilmesi, uygun işletme koşullarında çalıştırılmayan ocakların saptanarak yasalara uygun işletilmesi için T.C. Bursa Valiliği bünyesinde TMMOB‘ye bağlı Odalar ile Sağlık Meslek Odalarının, Uludağ Üniversitesi‘nin ve ilgili çevre dernek temsilcilerinin yer alacağı bir İnceleme ve Araştırma Komisyonu kurulmasının önerilmesine, Komisyon‘un Bursa‘da yer alan tüm ocakları incelemesi sonucu oluşacak sonuç raporunun kentle paylaşılmasının önerilmesine,
3)2020 Strateji Planı temel alınarak Bursa kentinin geçmiş 10 yıllık gelişme verileri de değerlendirilmek şartıyla, kentin malzeme ihtiyaç bütçesinin çıkarılması, bu ihtiyaç bütçesi ile mevcut arama ve işletme ruhsatlarında yer alan değerlerin karşılaştırılması yapılarak, eğer ihtiyaç varsa ve izin verilecek ocakların yerleri, doğaya ve çevreye zararları, bölge halkıyla tarımsal yapılara olan zararları dikkate alınmadan izin verilmemesine, eğer ihtiyaç yok ise, ihtiyacın ortaya çıkışına dek yeni ocaklara izin verilmemesinin T.C. Bursa Valiliği‘ne önerilmesine, 
4)Bursa kentinin en önemli sorunlarının başında gelen bu işletmelerin izlenmesi için Bursa İl Genel Meclisi bünyesinde bir komisyon oluşturulmasının, oluşturulacak bu komisyonda TMMOB‘ye bağlı Odalar ile Sağlık Meslek Odalarının, Uludağ Üniversitesi‘nin ve ilgili çevre derneklerinin temsilcilerinin de yer almasının önerilmesine, 
5)Mevcut ve çalışmakta olan ocakların İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği açısından tümüyle yeniden gözden geçirilmesine, daha önce verilmiş taahhütlerle çalışan ocaklara ek süre verilmeksizin faaliyet durdurma işlemi yapılmasının önerilmesine, 
6)T.C. Bursa Valiliği bünyesinde oluşturulacak komisyonun söz konusu ocakların olduğu bölgelerde yaşayan halkla görüşmeler yaparak bölge halkının bu konudaki görüşlerinin de dikkate ve incelemeye alınmasının önerilmesine karar verilmiştir.
    

Spread the love