Boğaziçi’nde imar tartışması sürüyor: Yetki kimde?
Spread the love

İstanbul Boğaziçi ile ilgili yetki düzenlemesi tartışması devam ediyor. Bakanlık “yasa hazırlığı yok” dese de büyükşehirler konusunda yetki tırpanı hazırlıkları sürüyor. Peki halihazırda Boğaziçi’nde yetki kimde, kime aktarılmak isteniyor?

İstanbul Boğazı ve çevresinin imar yetkisinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) alınarak Cumhurbaşkanlığı tarafından atanacak kurullara devredileceğine dair kulis bilgileri basında yer aldı. CHP İstanbul Kent Hakları İzleme Kurulu konuyla ilgili yazılı açıklama yaparak İBB’ye bağlı kurumların yetkilerinin Bakanlığa ve üyeleri Cumhurbaşkanlığı tarafından atanan yeni kurumlara aktarılacağını, gündeme gelen tasarı hazırlığının kayyum anlamına geldiğini belirtti.

Tartışma yaratan hazırlıkla ilgili Çevre Şehircilik Bakanı Murat Kurum Bakanlığın herhangi bir hazırlık içinde olmadığını, çeşitli görüş ve öneriler üzerine çalışma yapıldığını iddia etti. Kurum, mevcut durumda İBB’nin boğaz üzerinde imar yetkisinin olmadığını söyleyerek tartışmayı yeni bir boyuta taşıdı.

Yetki kimde?

İstanbul Boğaziçi ile ilgili yetkileri 18 Kasım 1983’te yayımlanan Boğaziçi Kanunu belirliyor.

Boğaziçi Kanunu’nun 6. maddesine göre “Boğaziçi alanında yerleşme ve yapılaşmanın planlanması, koordinasyonu, imar uygulamalarının yapılması ve denetlenmesi için Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu, Boğaziçi İmar İdare Heyeti ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü kurulmuştur” ifadeleriyle yetki çerçevesi çizilmiş durumda.

Boğaziçi İmar Müdürlüğü, Boğaziçi Kanunu’nun 9. Maddesi’ne göre ‘İstanbul Belediyesine bağlı kamu tüzel kişiliğine sahip Boğaziçi İmar Müdürlüğü; Boğaziçi İmar Müdürü, en çok üç müdür yardımcısı ile gerekli planlama, plan uygulama, yapı kontrol, idare ve destek birimlerinden oluşur’ şeklinde ifade ediliyor. Yani Boğaziçi’ni yöneten 3 yapıdan birini doğrudan İBB oluşturuyor.

Boğaziçi yönetimindeki diğer bir yapı ise Boğaziçi İmar İdare Heyeti. Kanunun 8. Maddesi’ne göre “Boğaziçi İmar İdare Heyeti, İstanbul Valisi’nin başkanlığında İstanbul Belediye Başkanı, İstanbul İl Hukuk İşleri Müdürü, İl İmar Müdürü, İl Sağlık Müdürü, Defterdar, Boğaziçi İmar Müdürü, İstanbul Belediyesi İmar Müdürü, Vali ve Belediye Başkanının tayin edecekleri birer uzman, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu Başkanı, Yükseköğretim Kurulu’nca belirlenecek ilgili bilim dalı öğretim üyesi olmak üzere on iki üyeden oluşur” şeklinde biçimlendiriliyor. Bu yapıda da İBB etkin bir pozisyonda.

Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun üyeleri kanunun 7. Maddesi’ne göre “Başbakan veya görevlendireceği Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı’nın başkanlığında, İmar ve İskan, Milli Savunma, Maliye, İçişleri, Bayındırlık, Sağlık ve Sosyal Yardım, Ulaştırma, Tarım ve Orman, Kültür ve Turizm, Sanayi ve Teknoloji, Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlarından oluşur” şeklinde belirleniyor.

Ayrıca Boğaziçi Kanunu’nun 9. Maddesi’ne göre yapılan inşaatları kontrol etmek, yıkım ve denetimden sadece İBB tarafından atanan Boğaziçi İmar Müdürlüğü sorumlu durumda.

Bakan aklındakini söylüyor olsa gerek!

Boğaziçi hakkında ‘‘yetki İBB’de değil’’ ve ‘‘düzenleme kaçak yapılarla mücadele için’’ ifadelerini kullanan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un neden bahsettiği belli değil çünkü İBB, Boğaziçi Yasası’na ağırlıklı yetkili kurum durumunda.

AKP iktidarı kaybettiği büyükşehirlerde yetkiyi Saray’da toplamak, kamu varlıkları üzerinden rant elde etmek için yasal hazırlıklarını sürdürdüğünü bir kez daha göstermiş oldu. Henüz TBMM komisyonlarına ve genel kurula yansımamış olsa da yerel yönetimlerin yetkilerinin tırpanlanacağı bir yasa hazırlığının devam ettiği kulislerde dolaşıyor.

politeknik.org.tr


Spread the love