Belgrad Ormanı’ndan Taksim’e: Hayaldeki su – Alper H. Çolak, Simay Kırca (Atlas Dergisi)
Spread the love

Temiz ve kaliteli bir içme suyuydu. Belgrad Ormanı’ndan bentler ve su kemerleriyle Taksim Maksemi’ne taşınıyor, oradan da çevreye dağıtılıyordu, 1733’ten 1980’li yıllara kadar çalışıyordu. Taksim su yolu yeniden hayata geçirilebilir.

İstanbul’da İstiklal Caddesi ile Taksim Caddesi’nin kesiştiği yerde bulunan Taksim Maksemi’nin 1733 yılından çok yakın zamana kadar Galata-Beyoğlu bölgesine içme suyu sağlayarak hayat verdiğini kaçımız biliriz? Bilsek bile, günümüzde artık buradan içme suyu akabileceği düşüncesi Kaf Dağı kadar masalsı gelir. Oysa yaklaşık 300 yıl boyunca Taksim Maksemi’nden “temiz ve kaliteli” içme suyu “taksim” ediliyor, yani dağıtılıyordu.

Elbette bu su hemen Taksim Maksemi’nin altından kaynamıyor. Taksim’den 20-30 kilometre uzaklıktaki Belgrad Ormanı’nda inşa edilmiş olan bentlerden, su kemerleri ve içi sırlı taş künkler aracılığıyla Taksim’e kadar taşınıyordu. Bu su sistemi, 17. yüzyılın sonlarına doğru özellikle Boğaz kıyılarında yeni köşkler ve yerleşim yerlerinin kurulmasıyla şehrin kalabalıklaşması sonucu inşa edilmeye başlandı.

Bu amaçla I. Mahmut ilk olarak Bahçeköy’ün yakınlarından geçen kemeri ve I. Mahmut Kemeri gibi ana yapıları ve künklerle suyu şehre ulaştıran tesisi yaptırarak Taksim Su Yolu’nun ilk adımlarını attı. Böylece daha önce hiç ele alınmamış olan Beyoğlu bölgesinin içme suyu sorunu da bu şekilde giderilmeye çalışıldı. Bu tesisler, Boğaziçi’nde Yeniköy’den itibaren Kasımpaşa’ya kadar İstanbul Rumeli yakası sahillerinin ve Beyoğlu ile Galata ve civarının su gereksinimini karşılamak üzere, 1731 yılından itibaren 1839 yılına kadar geçen yaklaşık bir yüzyıllık zaman diliminde aşamalar halinde yapıldı; I. Mahmut Dönemi’nde Topuzlu Bend (1750), III. Selim Dönemi’nde Valide Bendi (1796) ve II. Mahmut Dönemi’nde Sultan Mahmud Bendi (1839) yapılarak tesis son şeklini aldı.

Bu sistemde 1732-1733 tarihinde Sultan I. Mahmut tarafından yaptırılmış olan sekiz köşeli küfeki taşından bir gövdeye ve yine piramidal, sekiz köşeli bir çatıya sahip Taksim Maksemi, Tophane ve Kasımpaşa semtleri ile Beyoğlu ve Galata çevresine su veren tek yapı oldu. Depolanan su burada yaşayan halka taksim edildi ve bu nedenle bölge “Taksim” olarak adlandırıldı.

*Yazının devamını Atlas’ın Temmuz 2015 sayısında ya da web üzerinden Temmuz 2015 uygulamalarında okuyabilirsiniz.


Spread the love