15 Mayıs TMMOB Mitinginin Ardından…
Spread the love

“TMMOB Mitingi” 15 Mayıs Pazar günü Ankara’da yaklaşık 15.000 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Miting alanında Oda kortejleri birbirinden farklı görüntüler sergiledi. Bazı Odalar mitinge yalnızca imza pankartlarıyla katılırken,bazı Odalar taleplerinin yazılı olduğu pankartlar taşıyarak mücadele programlarını alana taşıdı.

Talepleri eşliğinde yürüyen Odalar coşkuları ve kitlesellikleriyle dikkat çekti. Maden Mühendisleri Odası dikkatleri üzerinde toplayan Odalardan birisiydi. 21 üniversiteden 450 maden mühendisliği bölümü öğrencisinin en önde yürüdüğü Maden MO kortejinde ‘madenlerin gerçek sahibi halktır’ vurgusuyla birlikte maden kazalarında yaşamını yitirenler de unutulmadı.

Gıda Mühendisleri Odası üyeleri mavi renkli t-shirtleriyle gıda güvenliği ve kamu denetimi vurgusunu alana taşıdı. Halk sağlığını tehdit eden yeni gıda yasasıyla birlikte artan işsizlik de Gıda MO’nın kortejinde yer alan bir pankartla ifade edildi.
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’nın, Jeoloji Mühendisleri Odası’nın, Orman Mühendisleri Odası’nın ve Çevre Mühendisleri Odası’nın sloganlar eşliğinde dinamik yürüyüşleri eyleme canlılık kattı. Mitinge en fazla katılım gösteren iki Oda ise Makina Mühendisleri Odası ile İnşaat Mühendisleri Odası oldu.

Makina Mühendisleri Odası çok sayıda şube ve temsilcilik katılımıyla oluşturduğu kortejiyle görkemli bir kalabalığa sahipti. Makina MO korteji Kars, Ardahan ve Iğdır dahil olmak üzere Kürt illerinden gelen üyeleriyle alana farklı bir renk kattı.

İnşaat Mühendisleri Odası korteji kitleselliğinin yanı sıra talepleri ile de ön plana çıktı.  İMO Ankara Şubesi 2011 Mart ayında başlattığı güvenceli iş, güvenli gelecek kampanyası doğrultusunda “İşsizliğe, düşük ücretlere, uzun çalışma saatlerine, güvencesizliğe karşı haklarımıza sahip çıkıyoruz” pankartı arkasında yürüdü. Genç İMO 1000 kişiyi aşan kortejiyle alana coşku katmayı başaranların başında geldi. “Müşteri değil öğrenciyiz”, “HES’lerin, 3. köprü’nün, rantsal dönüşümün mühendisi olmayacağız” yazılı pankart eşliğinde Genç İMO t-shirt ve baretleriyle yürüyen öğrenciler, miting alanında da sloganlarını sürdürdüler.

Elektrik Mühendisleri Odası ile Mimarlar Odası üye sayılarına oranla mitinge oldukça düşük katılım gösterirken İç Mimarlar Odası ile Gemi Makinaları İşletme Mühendisleri Odası ise mitingde yer almadı.

Güvencesizlik vurgusunu alana taşıyan kortejlerden birisi de +İvme Dergisi oldu. Dergi okurları kırmızı baretleriyle ‘Düşük ücrete, güvencesiz çalışmaya hayır’ pankartı arkasında yürüdü.

Mitingin en dikkat çeken yanı: Genç mühendisler, öğrenci üyeler

“TMMOB Mitingi”nin en dikkat çeken ve TMMOB’nin taşıdığı dinamiği gözler önüne seren yanı genç katılımının büyük çoğunlukta olmasıydı. Gerek Odaların öğrenci üye katılımlarının kitleselliği gerekse Oda kortejlerinde yoğunlukla yer alan genç mühendisler gelecek kaygısıyla miting alanını doldurdu. İMO Ankara Şubesi’nin güvenceli iş ve güvenli bir gelecek için mücadele çağrısıyla oluşturduğu 700 kişilik kortejin, mitinge katılım gösteren tüm Oda şubelerinin en kitleseli olması genç mühendislerin gelecek kaygılarını gösteren somut örneklerden birisi.

Peki TMMOB, mitingi bu dinamikleri görerek mi örgütledi?

Mart ayının son döneminde TMMOB yönetim kurulunun aldığı karar doğrultusunda miting hazırlıklarına başlandı. Mitinge çağrı için oluşturulan ilk metin Türkiye’ye dair genel bir değerlendirmeyi içerse de mühendisler için net talepler içermemekteydi. Ardından mitingin genel çağrısına dönüştürülen “Haklarımız, geleceğimiz, halkımız, ülkemiz için” sloganı “Eşitlik, özgürlük, bağımsızlık, demokrasi ve bir arada yaşama taleplerini topluca söylemek için” çağrısıyla birlikte yaygınlaştırıldı. Tüm bu söylemler TMMOB’nin devrimci geleneğini yansıtırken, TMMOB’nin önüne koyduğu çalışma programına başka bir deyişle mücadele alanlarına dair bir anlatımdan uzak ifadeler bütünüydü. Başka bir deyişle TMMOB mitingi neden örgütleniyor; mühendisler, mimarlar, plancılar ne istiyor ve ne için mücadele edecek sorularına somut cevaplar verilmeden örgütlenen bir süreç yaşandı.

Alanda kürsü kullanımı da benzer biçimde gerçekleşti. Yalnızca TMMOB yönetim kurulu başkanı Mehmet Soğancı’nın yaptığı konuşmadan ve konserlerden ibaret olan bir kürsü programı mevcuttu. Mehmet Soğancı kürsüde ajitatif konuşmalarına bir yenisini daha ekledi. Konuşmada AKP karşıtlığı vurgusunun yer alması anlamlı olsa da TMMOB’nin dinamiklerini oluşturan ücretli mühendislerin, kadın mühendislerin, öğrenci üyelerin sorunlarına ve taleplerine yönelik netlik olmaması içerik açısından büyük bir boşluk oluşturdu. Soğancı konuşmasında bu yıl ikincileri düzenlenecek olan TMMOB Ücretli Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları (MMŞP) ve İşsizlik Kurultayı, Kadın MMŞP Kurultayı ile Demokrasi Kurultayı hakkında hiçbir bilgilendirme ve çağrılama da yapmadı.
Esas olarak miting kürsüsünün bu dinamiklerin temsilen yapacağı konuşmalarla ve TMMOB’nin farklı disiplinlerinin sunumlarıyla programlanmaması, 23 farklı birimiyle var olan TMMOB’yi sığlaştıran ve demokratik işleyişini zaafiyete uğratan bir durum yarattı.

Miting alanı mücadeleyi netleştirdi

Mitingin örgütlenmesindeki eksikliklere rağmen miting katılımcıları TMMOB’nin mücadelesini netleştirdi.

İşsizliğe, düşük ücretlere ve uzun çalışma saatlerine karşı alanı dolduran ücretli genç mühendisler; ‘HES’lere mühendis, 3. Köprü’ye mimar, rantsal dönüşüme plancı olmayacağız’ sloganlarıyla yürüyen öğrenciler; ‘madenler halkındır’, ‘gıda güvenliği, halk sağlığı mühendislerden sorulur’, ‘su haktır satılamaz’ diyen TMMOB üyeleri kendi geleceklerine halkın mühendisleri, mimarları ve plancıları olarak sahip çıktılar.

Mitingin genç ve dinamik katılımcıları TMMOB’nin mücadelesine ve varlığına sahip çıkacak iradeyi temsil ediyor.

Bu bağlamda TMMOB,

*Düşük ücretler, ücretlendirilmeyen fazla mesailer, artan çalışma saatleri gibi güvencesizliğin farklı biçimlerini yaşayan mühendis, mimar topluluğunun güvenceli iş taleplerini görünür kılarak, diğer emek kesimleriyle birlikte, güvencesizleştirme karşıtı mücadeleyi büyütecek çalışma programını önüne koymalıdır.

*Üç yüz elli bini aşan üye sayısı ve barındırdığı bilimsel bilgi birikimi ile doğanın ve kentlerin yağmalanmasına; barınma, ulaşım, enerji, gıda ve su alanlarında sürdürülen rant politikalarına karşı verilen mücadele ile güvenli gelecek mücadelesini birleştirmelidir.

Devrimci geleneği ile sokağı mücadelenin adresi olarak gösteren TMMOB 15 Mayıs’ta gerçekleştirdiği eylem ile bir kez daha bu mücadeleyi büyütecek potansiyele sahip olduğunu göstermiştir.
 

Devrimci mühendis, mimar ve şehir plancıları olarak güvenli gelecek ve insanca bir yaşam mücadelesinin emekçileri olmaya devam edeceğiz.


Spread the love